İnsanın hayatında müstesna zaman ve mekânlar vardır. İşte bugün öğrenci ve öğretmen ve velilerimiz için müstesna anlardan birini daha yaşıyoruz.   Bazı öğrencilerimiz bir üst sınıfa geçmenin heyecanını yaşarken bazı öğrencilerimiz de bir üst öğrenime geçme arafesinde…. 4. Sınıfı bitiren öğrencilerimiz ortaokullu olmanın heyecanını yaşamaktadır. Yeni okul yeni arkadaşlar ve yeni öğretmenler… 8. Sınıfı bitiren öğrencilerimiz ise lise tercihleri ve sonucunu merakla beklemektedirler. 12. Sınfı bitiren öğrencilerimiz bir taraftan mezuniyet sevinci yaşarken diğer taraftan devam eden LYS’ye girme telaşındalar. Ve tercih dönemi, sonuçlar ve “ver elini üniversite” düşünceleri…

Tabi bütün bu heyecanları öğretmen ve velilerde en az öğrencilerimiz kadar yaşamaktadır.

Kıymetli Velilerimiz,

Karneler çocuklarımızın nasıl bir insan olduğunu değil, onların okul derslerindeki durumlarını gösteren belgelerdir. Bu bilinçle öğrencilerimizin karnelerini değerlendirilirken onların kişiliklerini zedeleyici ve öz güvenlerini yitirmelerine yol açacak suçlamalardan kaçınmalıyız. Karne ile öğrencinin kişiliğinin değerlendirilmediği, göstermiş olduğu performansının değerlendirildiği unutulmamalıdır. Bu yüzden karneye gereğinden fazla anlam yüklememek; karne notlarına göre çocukları cezalandırmamak ya da aşırı ödüllendirmemek gerekir. Onların iyi bir eğitim almaları ve gelecek için sağlam adım atmış olmaları hepimizin ortak hedefidir.

Öğrencilerimizin karneleri ile ilgili olarak; notları iyi olan öğrencilerimizin başarıları kutlanmalı, başarılarının devamı için teşvik edilmelidir; aşırılığa kaçmadan, mümkün olduğunca sembolik ödüller kullanılmalı, hissedilen duygular ifade edilmelidir.

Notu düşük olan öğrencilere yaklaşımlarda dikkatli olunmalı,  aşırı tepki göstermekten ve tüm sorumluluğu öğrenciye yüklemekten kaçınılmalıdır.

Aileler çocuğu anlamaya yönelik bir iletişim kurmalı ve çocuğun karşısında değil yanında olmalıdır. Öğrencilerimizi karne durumuna göre yargılamak, suçlamak, sorgulamak, cezalandırmak gibi yöntemlerin öğrencilerimizin benliğinde olumsuz izler bırakacağı bilinmelidir. Burada anne baba kendi tutum ve davranışlarını gözden geçirmeli, öğrencinin eksikleri ve ihtiyaçları tespit edilmeli ve bir sonraki dönemde buna uygun destekleyici çalışmalar yapılmalıdır.

Karnesi ne olursa olsun her öğrenci sevgiyi, ilgiyi, desteklenmeyi ve iyi bir tatili hak etmiştir. Tatil sürecinde öğrencilerin; dinlenmeye, eğlenmeye ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Bu süreçte varsa öğrencilerimizin eksikliklerine yönelik takviye mahiyetinde bir takım planlamamlar yapılmalıdır. Ama her öğrencimiz tatilde de mutlaka kitap okumaya devam etmelidir. Okuma bu yaşlarda kazanılan ve hayat boyu süren bir alışkanlıktır. Tabi çocuklarımızın bu alışkanlığı kazanmasını istiyorsak biz velilere de büyük sorumluluk düşmektedir. Aile olarak okuma saatimiz olmalı ve hep birlikte bu güzel alışkanlığı edinmeliyiz.

            Geride bıraktığımız başarılı bir eğitim öğretim yılının ardından yaz tatiline girecek olan tüm öğrencilerimize sağlıklı ve huzurlu bir tatil diler, her türlü destek ve gayretlerinden dolayı yönetici, öğretmen ve velilerimize teşekkür ederim.  

                                                                                  Dursun Ali KABAN

Meram İlçe Milli Eğitim Müdürü